3. Kisim: Hac Ibadeti ve Yapılışı
Bölümler:
» Hac Nedir?
» 1- Haccın Farz Olmasının Şartları
» 2- Haccın Edasının Şartları
» 3- Haccın Hikmetleri
» 4- Haccın Kısımları
» 5- Haccın Nev’ileri
» 6- Hacc-ı Temettü ve Kıran’ın Şartları
» Haccın Farzları
» A- İhram
» 1- İhrâmın Sahih Olmasının Şartları
» 2- İhrâmın Vâcibleri
» 3- İhrâmın Sünnetleri
» 4- İhrâmın Yasakları
» 5- İhrâmın Müstehapları
» 6- İhrâmın Mubahları
» 7- İhrâma Nerede Girilir?
» 8- Harem Hudutları
» 9- Mîkât Mahalleri
» 10- İhrâma Nasıl Girilir?
» 11-Hanımların İhrâmı
» 12-İhramdan Nasıl Çıkılır?
» B- Arafat’ta Vakfe
» 1- Vakfe Nedir?
» 2- Vakfenin Sahih Olmasının Şartları
» 3- Vakfenin Vacibleri
» 4- Vakfenin Sünnetleri
» C- Ziyaret Tavafı
» 1- Tavaf Nedir?
» 2- Tavafın Nevileri
» 3- Tavâfın Vâcibleri
» 4- Tavâfın Sünnetleri
» 5- Tavafın Yapılışı
» Haccın Vâcipleri
» A – Sa’y
» 1- Sa’yin Vâcibleri
» 2- Sa’yin Sünnetleri
» 3- Sa’yin Yapılışı
» B – Müzdelife’de Vakfe
» 1- Müzdelife Vakfesinin Sıhhatinin Şartları
» 2- Müzdelife Vakfesinin Sünnetleri
» C – Minâda Şeytan Taşlamak
» 1- Şeytan Taşlamak İle Alakalı Sünnetler
» D – Saçları Traş Etmek veya Kısaltmak
» E – Vedâ Tavafı
» F – Kurban Kesmek (Kıran ve Temettü haccı yapanlara)
» Haccın Sünnetleri
» Haccın Âdâbları
» Farz Haccın Yapılışı
» a- Hacc-ı Temettü
» b- Hacc-ı İfrad
» c- Hacc-ı Kıran
» Hac ve Umrede Cinâyetler ve Cezâları
» Hacca Bedel Göndermek
» Hacda Vekâletin Câiz Olmasının Şartları
» Hedy ve Udhiye Kurbanları
» Kurban Kesmek
» İhsâr ve Fevât (Haccı Geçirmek)
» İhsârlının Hedy Göndermesi
Hac, islamın beş esasından birisidir. Hem mâli ve hem de bedeni bir ibadettir. Hac, şartları kendinde bulunan kişiye ömürde bir defa farz-ı ayındır. Mali durunu müsâit olduğu halde, ömrünün sonuna kadar sıhhati müsâit olmazsa vekil gönderir. Hac ibadeti zor, meşakkatli ve mesuliyetli bir ibadettir. Bazı kimselerin zannettiği gibi bu zorluklar fizikî şartlardan meydana gelen zorluklar değildir.
Hac lügaten; kastetmek manasınadır. İstilâhen:
قَصْدُ مَكاَنٍ مَخْصُوصٍ فِي زَماَنٍ مَخْصُوصٍ بِفِعْلٍ مَخْصُوصٍ
“Husûsî mekânı, husûsî zamanda, husûsî fiille ziyâret etmektir.”
Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurmuşlar ki.”İslam beş temel esas üzerine kurulmuştur. Bunlar Allah c.c’dan başka ilah olmadığına ve Muhammed (s.a.v)’in Allah’ın peygamberi olduğuna şahadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak ve Kabe’yi haccetmektir ”
HACCIN FARZ OLMASININ ŞARTLARI
1- Müslüman olmak.
2- Haccın farz olduğunu bilmek
- Baliğ olmak.
- Akıllı olmak.
- Hür olmak.
- Nafakaya ve vasıtaya muktedir olmak
- Vakittir (hac ayları)
- Hacca gidip dönünceye kadar bakmakla mükellef olduğu kimselerin, normal geçimlerini sağlayacak imkâna sahip olmak. Haccın farz olması için zekâtta olduğu gibi belli bir nisab yoktur.
Yukarıdaki şartlar mevcut olmasına rağmen hacca gitmeyi geciktiren kimse daha sonra da herhangi bir sebeple haccetme imkânı bulamasa, yerine vekil göndermesi veya gönderilmesini vasiyet etmesi icâbeder.
- Sıhhatli olmak.
- Yol emniyeti olmak.
- Hapislik gibi hacca gitmeye mani bir hal olmamak.
- Kadınların yanında kocası veya mahremi bulunmak.
- Kadınlar için iddet hâli olmamak.
Kadınların hacca gidebilmeleri için yanında kocası veya emniyetli, akıllı, bâliğ bir mahremi (nikâhı kendisine ebediyyen haram olan bir akrabası) nin bulunması şarttır. Ayrıca ister boşanmakla, isterse de kocasının ölmesiyle iddet bekleyen bir kadın, iddeti bitmeden hacca gidemez.
- Allah-ü Tealaya karşı tezellül, insanlara karşı tevazu izhar-ı
- Mal nimetinin ve beden sağlığının şükrünü eda.
- Kâbe-i Muazzama’nın, insanların ruhlarına inşirah vermesi.
- Nefsi tezkiye ve terbiye.
- Renkleri ve dilleri ayrı, dinleri bir olan müslümanların kaynaşmaları.
- Bembeyaz ihrama bürünmek, beyaz kefene sarılıp ahiret yolculuğuna çıkmanın, kabirden kalkıp mahşere gitmenin bir temsilidir.
- Hacer-i Es’adı istilâm ettikçe ahdi mîsâkı hatırlamak ve îmânı tazelemek.
- İslamın doğup yayıldığı, peygamberimizin ve ashâbının islâm için bin bir güçlük ve meşakkat içersinde verdiği mücadeleyi hatırlamak.
- Hac müslümanlarda ömür boyu silinmeyecek güzel hatıralar bırakır. Hac mü’minin hayatında âdeta bir dönüm noktası olur.
Hac, hükmü itibariyle üç kısımdır:
a) Farz olan hac: Hac için belirli şartları hâiz olan kimselerin, ömürlerinde bir defa yapmaları gereken hactır.
b) Vacib olan hac: Üzerine farz veya vâcib olmadığı halde, bir kimsenin adayarak üzerine vâcib kıldığı hactır. Başlandıktan sonra bozulan nâfile haccın da, kazası vâcibtir.
c- Nafile olan hac: Farz olan hac edâ edildikten sonra, ikinci, üçüncü veya daha fazla yapılan hac nâfile olduğu gibi, üzerine hac farz olmayan çocuğun veya kölenin yapacağı hactır.
1- Hacc-ı İfrad
2- Hacc-ı Temettü
3- Hacc-ı Kıran
HACC-İFRAD: Hac mevsiminde umresiz olarak yapılan hacdır. Hacc-ı ifrad yapacak kimse ihrama girerken yalnızca hacca niyet edip, telbiye getirir.
Mekke-i Mükerreme’ye geldiği zaman kudüm tavâfı yapar. Tavâfa başlayacağı zaman telbiye’ye nihâyet verir.
Kudüm tavafından sonra traş olmaz, ihramdan çıkmaz ve ihramın bütün mahzurlarından korunur. İstediği kadar nafile tavaf yapabilir.
Bayram günleri çıkıncaya kadar umre yapamaz. Bayramın dördüncü günü akşamdan sonra Mekke’de kalırsa umre yapabilir.
Telbiye’yi tavaf ve sa’yin hâricinde terk etmez. Bayramın birinci günü cemre-i akabeyi taşladıktan sonra dilerse kurban keser.
HACC-I TEMETTÜ: Aynı senenin hac aylarında umre ve haccı ayrı ayrı ihramlarla edâ etmektir. Temettü haccında kudüm tavafı yoktur. Umrenin tavâf ve sa’yinden sonra traş olunup ihramdan çıkılır.
Temettü haccına niyet eden kimse dilediği zaman bir mekkî gibi umre yapabilir. Şükür kurbanı kesmesi vâcibtir. Hacc-ı temettü, hacc-ı ifrad’dan efdaldir.
HACCI KIRAN: Bir ihramla umre ve haccı beraber yapmaktır.
Hacc-ı kıran’a niyet eden kimse, Mekke-i Mükerreme’ye geldiği zaman önce umrenin tavâfını ve sa’yini yapar. Peşinden kudüm tavâfı yapar. Traş olmayıp, hac bitinceye kadar ihramdan çıkmaz.
Haccı temettü’de olduğu gibi şükür kurbanı kesmesi vaciptir.
Hacc-ı kıran, ifrad ve temettü haclarından efdaldir. Hacc-ı kıran ve hacc-ı temettü âfakî olanlar içindir.
HACC-I TEMETTÜ VE KIRAN’IN ŞARTLARI
- Hacceden kişi, âfâki olmalıdır. Harem bölgesinde ve mîkat sınırları içerisinde ikâmet edenlerin, Hanefi mezhebine göre temettü ve kıran haccı yapmaları câiz değildir. Bunlar yalnız hacc-ı ifrad yaparlar.
- Umre ve hac aynı yılın hac aylarında edâ edilmelidir. Hac ayları girmeden umre yapıp, daha sonra aynı yıl hac menasikini de eda eden bir kimse, temettü ve kıran haccı değil ifrad haccı yapmış olur.
- Kıran haccında, umre ile hac arasında, Mekke’den ayrılıp, gerek memleketine, gerek başka bir yere gidilmekle kıran haccı değişmez
- İHRÂM’A GİRMEK
- ARAFAT’TA VAKFEDE BULUNMAK
- ZİYÂRET TAVÂFINI YAPMAK
Hac ve umre ibâdetlerini edâ etmek için bir kısım mubahları haram kılmaktır. (İnâye c.2,s.429)
İhrâma girmenin esrarı ve hikmeti: Dünya zîneti olan elbiselerden soyunarak, mahşer yerini, hesap gününü, mîzanı düşünmek, temiz olarak füyûzâtı ilâhiyyeye nâil olmak için ihrama girilir. İhramsız hac ve umre yapılamaz.
İHRÂMIN SAHİH OLMASININ ŞARTLARI
- Niyyet etmek.
- Telbiye getirmek veya telbiye yerine geçen bir zikirde bulunmak.
Sehl İbnu Sa'd (r.a.) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Telbiyede bulunan hiç bir Müslüman yoktur ki, onun sağında ve solunda bulunan taş, ağaç, sert toprak onunla birlikte telbiyede bulunmasın, bu iştirak (sağ ve solunu göstererek) şu ve şu istikâmette arzın son hududuna kadar devam eder." (Tirmizi, Hac, 14/828.)
1- İhrâma mîkattan önce veya mikatta girmek.
2- İhrâmın yasaklarından korunmak
1- İhrâma girmeden önce, koltuk altı ve kasık kıllarını
temizlemek, tırnak kesmek ve güzel koku sürünmek.
2- İhrama girerken gusletmek veya abdest almak.
3- İhrama girmeden önce iki rek’at ihram namazı kılmak.
4- Erkekler, İzâr ve ridâ denilen iki parça örtüye sarınmak.
5- İhramlı bulunduğu sürede her fırsatta telbiye söylemek.
6- Telbiyeyi üç defa tekrarlamak.
7- Telbiyeden sonra teşrik tekbiri, salavât-ı şerife, duâ ve niyazda bulunmak.
1 - Hanımıyla cinsî münâsebette veya cinsî münâsebete sebeb olabilecek söz, fiil ve davranışlarda bulunmak.
2 - Kavga etmek, münakaşa ve mücadelede bulunmak, sövüp saymak, hakaret etmek.
3 - Avlanmak veya bir avcıya işâretle bile olsa yardımda bulunmak.
4- Harem dâhilinde bulunan yeşil otları koparmak, ezmek, budamak ve zararsız hayvanları öldürmek.
5 - İhramlı iken koku sürünmek, traş olmak, tırnakları kesmek veya vücudundan kıl koparmak.
6 - Başa takke giymek veya sarık sarmak. Ancak başına değdirmeden sıcaktan korunmak için başın üstünde şemsiye taşınabilir.
7 - Pantolon, palto, mintan gibi dikişli elbiseler giymek. Hanımlar yüzlerini örtmeden normal elbiselerini giyebilirler.
8 - Vücudun neresine olursa olsun, kına sürmek, ruj ve oje kullanmak.
9 – Erkekler çorap, eldiven veya ayakkabı giymek.
İHRÂM’IN MÜSTEHAPLARI
1- Gusülden evvel tırnakları kesip, koltuk altı ve kasık kıllarını temizlemek.
2- Gusül’e ihram için niyet etmek.
3- İhram beyaz, yeni veya yıkanmış olmak
4- Nalin vaya naline benzeyen terlik veya takunya giymek
5- Bedenine güzel kokular sürmek.
6- Misvak kullanmak.
7- Saçlarını taramak.
8- Bıyıklarını sünnete uygun kesmek.
9- Cima etmek.
1- Kan aldırmak.
2- Kıl koparmadan vücudun herhangi bir yerini veya başı kaşımak.
3- Yıkanmak, kokusuz sabun kullanmak.
4- Sıcaktan korunmak için bir ağaç, ev, çadır altına sığınılabileceği gibi, başa değdirmeden şemsiye taşımak.
5- Kemer takmak, silâh kuşanmak, yüzük ve saat takmak, kokusuz sürme çekmek.
6- Topukları ve üzeri açık ayakkabı veya nâlin giymek.
7- Diş çektirmek, iğne vurdurmak, kan aldırmak.
8- Kollarını giymeden palto veya ceket gibi bir elbiseyi omuza almak.
9- Yorgan, battaniye veya herhangi bir örtü ile, yüz ve baş hariç vücudun diğer kısımlarını örtmek.
İhrâma girmek için muayyen yerler vardır. Bunlara “Mîkat mahalli” denir. Beytullah’a ulaşmak isteyen âfâkinin, Kâbe-i Muazzama’ya ta’zîm için ihramlı olması ve mîkat mahallinden ihrâma girmesi lazımdır. Mîkat hususunda insanlar üç kısımdır:
- Âfâkî olanlar: mîkat mahallerinin dışında bulunanlardır.
- Hill ehlidir: mîkat mahalleri ile harem arasında olanlardır.
- Harem ehlidir: Mekke ve civârında bulunanlardır.
Merkez Kâbe-i Muazzama olmak üzere yaklaşık olarak 7 - 15 km.lik mesâfelerle çevrili olan mekâna harem denilir. Bu mekânlar hususi işâretlerle tesbit edilmiştir.
Mekke-i Mükerreme’nin haremine Âdem Aleyhisselâm’dan beri saygı gösterilmiştir.
Hz. İbrâhim (a.s.), Beytullah’ın inşâ’sını tamamladıktan sonra, Cebrâil Aleyhisselam’ın delâletiyle harem hududunu işâretlemiş ve işâret olarak da birer taş dikmiştir. Peygamber Efendimiz de bu işâretleri yeniletmiştir.
Kâbe-i Muazzama’ya uzaklığı itibâriyle bu sınırlar şunlardır:
Doğuda: Ci’rane, 16 km.
Batıda: Hudeybiye, 15 km.
Kuzeyde: Ten’im, 7 km.
Güneyde: Üdatü'l-İbn, 12 km.
Kuzey doğuda: Tepeler, 14 km.
MÎKÂT MAHALLERİ
Hacı adaylarının ihramsız olarak geçmeleri yasak olan yerlere mîkât denir. Mîkât yerleri ile Harem hududu arasında kalan bölgeye ise, Hıll adı verilir.
Mîkât mahalleri şunlardır:
1. Zü-l Huleyfe: Mekke'ye Medîne istikametinden gelenlerin mîkâtıdır. Resûlüllah Efendimiz Vedâ Haccında ihrâma buradan girmiştir. Bugünkü adı Ebyâr-ı Ali'dir.
Mekke'ye en uzak mîkat budur, Medine-i Münevvere’ye 6, Mekke-i Mükerreme’ye ise 426 km. mesâfededir.
2. Zâtü Irk: Iraklıların ve Irak yönünden gelenlerin mîkatıdır. Mekke-i Mükerreme’ye uzaklığı 94 km.dir.
3. Cuhfe: Şam'dan ve Şam yönünden gelenlerin mîkatıdır. Mekke-i Mükerreme’ye 187 km. mesafededir. Türkiye'den gidenlerin mîkâtı burasıdır.
4. Karn veya Karnü'l Menâzil: Necid ve civârından gidenlerin mîkatıdır. Mekke-i Mükerreme’ye uzaklığı 94 km. dir.
5. Yelemlem: Yemen'den ve Yemen yönünden gelenlerin mîkatıdır. Mekke-i Mükerreme ile arası 54 km. dir. En yakın mîkat budur.
Kızıl Deniz, Süveyş tarafından gelenler Cuhfe yakınındaki Rabığ hizasında ihrama girerler. Geliş istikametine göre Cidde de mîkat sayılmaktadır. Rabığ Mekke'ye yaklaşık 200 km. mesafededir.
Bu beş mîkât’tan başka yol ve istikâmetlerden Mekke'ye girmek isteyenler, bu 5 mîkatın herhangi birinin hizasından ihrâma girebilirler. Hava ve deniz yolculuklarında da durum böyledir.
Mekkelilerin hac için mîkatları Harem, umre için Hill'dir. Yani Mekke'de oturanlar, umre için ihrâma gireceklerinde Harem hududundan çıkıp Hill bölgesinin herhangi bir yerinde (Meselâ Ten’im deki Mescid-i Âişe) ihrâma girerler.
Hacı adayları mîkâta varmadan önce de ihrâma girebilirler. Önceden ihrâma girilmemişse, mutlaka mîkâtlarda veya o mîkatların hizasında ihrâma girilmelidir.
Mîkât’ta ihrâma girilmeden geçilirse cezâ olarak bir kurban kesmek veya tekrar geri dönüp mîkât’tan ihrâma girmek gerekir.
İhrama girecek kimse evvelâ tırnaklarını keser, koltuk altı ve kasık kıllarını temizler, gerekiyorsa saç ve sakal traşı olup, bıyığını düzeltir. Mümkünse gusleder. Gusletme imkânı yoksa yalnız abdest alır. İhrama girerken yapılacak gusül sünnet-i müekkededir. Bu gusül, hadesten taharet için değil, maddî temizlik içindir. Bu bakımdan hayız ve nifas hâlindeki kadınlar da gusledebilirler.
Vücutta ve elbisede renk ve iz bırakmayan güzel kokulardan bir koku sürünür. Sâdece İzâr ve ridâ ile vücut örtülür.
Baş açık ve ayaklar çıplak bırakılır. Ancak ayaklarına topukları ve üzeri açık terlik giyer.
Kemer bağlamak, omuza çanta asmak, kollarını giymeden omuza palto veya herhangi bir örtü almak, başa değdirmeden şemsiye kullanmak da bir mahzur yoktur.
İzâr ve ridâya büründükden sonra 2 rekat namaz kılar: Birinci rekat’ta Fatiha-i Şerife’den sonra Kâfirun suresini, ikinci rekat’ta Fâtiha-i Şerife’den sonra İhlâs suresini okur. Namazdan sonra kıbleye dönüp hac veya umreden hangisine niyyet edecekse ona niyyet eder. (Vekil ise fülan kimse adına der) Ara vermeden 3 kere telbiye getirip peşinden tekbir ve Salâvat-ı Şerife okur.
لَبَّيْك اَللَّهُمَّ لَبَّيْك، لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْك، إنَّ الْحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْمُلْك،
لاَ شَرِيكَ لَك.
Lebbeyk, Allahümme lebbeyk, lebbeyk lâ şerîke leke lebbeyk. İnne-l hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk. Lâ Şerîke Lek.
Böylece ihrama girilmiş olur. Artık yol boyunca telbiye, Peygamber Efendimize bol bol salâvatlar getirilir, dualar yapılır; zikir, tesbih ve tehlilde bulunulur. Farz namazların ardından da çokça telbiye getirilir. Telbiyeleri yüksek sesle söylemek, erkekler için müstehabtır. Kadınlar seslerini yükseltmeden söylerler.
İhram ile alakalı aşağıdaki hususların haricinde kadınlar da erkekler gibidir.
- Kadınlar her türlü dikişli elbise, eldiven ve mest giyebilirler. Başlarını örtebilir, fakat yüzlerini açık bulundururlar.
- Kadınlar telbiyede seslerini yükseltmezler.
- Kadınlar tavafta remel de bulunmaz, sa’yda hervele yapmazlar.
- Başlarını tahlik yani kökten kazıtmazlar ancak kısaltırlar.
- İzdiham varsa Hacer-i Esved’i istilamda bulunmazlar. Erkekler topluluğundan kaçarlar. İzdihamlı zamanlarda Makam-ı İbrahim’in yanında namaz kılmazlar.
- Hayız ve nifas halinden dolayı veda tavafını terk ettiği veya ziyaret tavafını tehir ettiğinden kurban kesmeleri gerekmez. (Lübab Şerhi s.78)
İhramdan çıkmak için erkekler saçlarını ya ustura ile traş ettirirler veya en az parmak uçları kadar (1,5-2 santim) kısalttırırlar. Başı traş ettirmek, kısalttırmaktan efdaldir.
Kadınlar ise traş olmazlar, saçlarının uçlarından 1-2 santim kısaltırlar. Böylece ihramdan çıkılmış olur...
HACCIN 2. FARZI: ARAFAT’TA VAKFE
Arafat, Mekke-i Mükerreme’nin 25 km güneydoğusunda, alanı 11 km² düz bir ovadır.
Bu mübarek mevkiye Arafat denilmesi: bilmek manasındaki mârifetten gelir. Hz. Âdem ile Havvâ Vâlidemiz yeryüzüne indikten uzun zaman sonra burada birbirlerine kavuşup, birbirlerini tanıdılar.
Cibril-i Emin, İbrâhim Aleyhiselâm’a hac menâsikini burada târif ettikden sonra " هَلْ عَرَفْتَ "(bildin öğrendinmi?) deyince İbrâhim Aleyhiselâm da " عَرَفْتُ "(Ben bildim) dediği için Arafât denildi.
Bir rivâyete göre, Arafât itiraftan gelir. İnsanlar burada Cenab’ı hakkın yüceliğini, azametini, kendilerinin acizliğini itiraf ederler. Nitekim Hz.Âdem ve Havvâ ِِAnamız Arafât’ta şöyle yalvardılar:
رَبَّناَ ظَلَمْناَ أنْفُسَناَ وَاِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَناَ وَتَرْحَمْناَ لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخاَسِرِينَ.
Ey Rabbimiz biz nefislerimize zulmettik. Eğer sen bizi bağışlamaz, bize acımazsan biz perişan olanlardan oluruz. (Sure-i Arafat, Ayet 23)
Bu yalvarmalarına mukâbil Allah-ü Teâlâ şimdi kendinizi bildiniz manasına ( عَرَفْتُمْ ) buyurdu.
Arafat sahasının ortasında yüksekliği 30 metre, genişliği de 300 metre olan küçük bir dağ vardır ki ismi: Cebel-i rahmettir. Tepesi düz olup 4 metre yüksekliğinde taştan ve kireçten yapılmış bir alem vardır. Arefe gecesi hacılara işaret olsun diye üzerinde kandil yakılır. Peygamberimiz Veda Haccının vakfesini takribi 120 bin Ashabı ile Cebel-i Rahmenin eteğinde yapmıştır ve meşhur veda hutbesini orada irad buyurmuştur.
Bu mübarek dağ Efendimizin ümmetinin bağışlanmasını istediği ve bağışlanacağımıza dâir ilâhi müjdeyi aldığı yerdir. Arefe vakfesini yapan kimsenin ben avf olunmadım demesi büyük günahlardandır.
Arefe günü Hz. Allah, yalın ayak, başı açık, saçları karışık, toz toprak içerisindeki yalvarış ve gözyaşları ile yalvaran kulları ile meleklerine karşı iftihar eder.
Ayrıca Peygamber Efendimiz, vakfe günü öğle ile ikindi namazlarını cem-i takdim yaparak, rahmet dağına 1 km mesafedeki Mescid-i Nemre’de kılmıştır.
Zilhicce'nin 9. günü yani arefe günü öğleden itibaren Kurban bayramının 1. günü fecrin doğuşuna kadar olan süre içinde Arafat'da bir müddet bile olsa bulunmaktır.
Arafat vakfesi, Peygamber Efendimizin "اَلْحَجُّ عَرَفَةٌ " (Hac Arefedir) buyurduğu haccın asıl ve en büyük rüknüdür. Haccın diğer rükünlerini yerine getirip de Arafat vakfesini terk eden kimsenin haccı makbul olmaz.
Peygamber Efendimiz veda hutbesini hicri 632 senesinde Arafat’ta îrad buyurmuştur.
ARAFAT’TA VAKFENİN SAHİH OLMASININ ŞARTLARI
- Hac için ihramlı olmak, sahih bir hac için ihramlı olmak
- Belirli zamanda yapmak, arefe günü zeval vaktinden kurban bayram günü fecr tuluuna kadar.
- Belirli yerde yapmak, yani Arafat’ta yapmak.
VAKFENİN VACİBLERİ
Arafat'a gündüzden gelenler için, orada güneş batıncaya kadar kalmak, güneş batmadan bir tarafa ayrılmamak. Gece gelenler için bu vâcib düşer.
1) Arafe günü Mina’dan güneş doğduktan sonra Arafat’a hareket etmek;
2) Öğle ve ikindi namazlarını cem-u takdîm ile kılmak;
3) Vakfe için zevalden sonra gusletmek;
4) Vakfe esnasında abdestli bulunmak;
5) Vakfeyi Cebel-i Rahme eteklerindeki siyah kayalıkların yanında yapmak;
6) Vakfe esnâsında kıbleye yönelmek;
7) Gün boyunca telbiye, zikir, tesbih, tekbir, tehlil, salevat, namaz ve niyaz ile meşgul olmak; kendisi, anne-babası, çocukları, geçmişleri ve bütün mü’minler için duâ ve niyazda bulunmak;
HACCIN 3. FARZI: ZİYARET TAVAFI
Tavaf Nedir?
Tavaf, Hacerü-l Esved’in bulunduğu köşeden başlayarak Kâbe’yi solumuza alıp, etrafında yedi defa dolaşmaktır. Kâbe-i muazzamanın etrafında her bir dolanmaya şavt denir. 7 şavt bir tavaf olur.
Her tavâfın yapılışı aynıdır. Aradaki fark, niyyeti tâyindedir. Bu bakımdan tavâf yapacak olan kimse niyyetiyle tavâfın nev’ini belirler.
Ziyaret tavafı: Haccın rükünlerinden olan farz tavaftır. Yapılış zamanı, Kurban bayramının birinci günü fecrin doğuşundan itibaren ömrün sonuna kadardır. Ancak bu tavafın, kurban bayramı günleri içinde (üçüncü günü güneş batmazdan evvele kadar) yapılması vâcibdir. Tamamıyla terki hâlinde, hac bozulur, fâsit olur.
Mescid-i Haram’ın tahiyyeti, tavâftır. Mescid-i Haram’a bir kimse her ne zaman gelirse bir tavâf yapması müstehaptır.
Tavâfın belirli bir vakti yoktur, kerâhet vakitlerinde bile yapılabilir.
Kâbe-i Muazzama’dan başka bir mekânı ibâdet gâyesiyle tavâf etmek küfürdür. (Tahtavî)
Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde buyuruyorlarki: Hergün Kâbe-i Muazzama’ ya 120 rahmet iner, bu rahmetten 60’ı tavâf yapanlara, 40’ı namaz kılanlara yirmisi ise Beytullah’ a bakanlara isabet eder.
İbnu Abbâs (r.a.) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Beyt'i (Kâbe-i Muazzama'yı) kim elli defa tavâf ederse, günahlarından çıkar ve tıpkı annesinden doğduğu gündeki gibi olur." (Tirmizî, Hacc)
1- Kudüm tavâfı: Hacc-ı ifrâd ve hacc-ı kırânda bulunan âfâkiler için sünnettir.
2- Ziyâret tavâfı: Haccın farz oan tavâfıdır.
3- Vedâ tavâfı: Âfâkiler üzerine vacib olan tavâftır.
4- Umre tavâfı: Umrenin farzlarından olan tavâftır.
5- Nezir tavâfı: Nezir edilen tavâfdır ki vacibdir.
6- Tahiyyetül-mescid tavâfı: Mescid-i Haram’a ne zaman girilirse tavâf yapmak sünnettir.
7- Nâfile tavâf: Üzerinde başka tavâf yoksa (farz-vâcib) veya o tavâfın zamanı gelmemişse bir müslüman dilediği kadar yapabileceği tavâftır.
1. Hadesten tahâret (abdestli olmak).
2. Setr-i avret.
3. Özürlü değilse tavâfı yürüyerek yapmak.
4. Tavâfa Hacer-i Esved veya hizâsından başlamak.
5. Tavâfı Kâbe'yi sol tarafına alıp rükn-ü Irakî yönüne ilerleyerek yapmak.
6. Tavâfı Hatîm (Kâbe etrafındaki duvar) in dışından yapmak.
7- Tavâf bitince iki rek'at tavaf namazı kılmak.
8- Tavâfı yedi şavta tamamlamak.
9- Ziyâret tavâfını bayram günlerinde yapmak.
Tavâfın vâciblerinden herhangi birinin terki, cezâyı gerektirir. Tavâf yeniden yapılırsa ceza düşer.
TAVÂFIN SÜNNETLERİ
1– Necâsetten tahâret.
2– Tavafa başlarken, Hacer-i Esvad’in hizâsına, Rükni- Yemâni tarafından gelmek.
3– Tavâfa başlarken ve her şavtın sonunda Hacer-i Esvedi istîlâm etmek.
4– Sonunda sa’y olan tavaflarda erkeklerin ıztıbâ ve remel yapması.
5- Şavtları ara vermeden yapmak.
6- Tavaf asnâsında zikir, tekbir, tehlil ve duâ ile meşğul olmak.
7- Nâfile tavâfı çok yapmak.
8- Ziyâret tavâfını bayramın birinci günü yapmak.
9- Tavâfa başlarken Hacer-i Esved’in karşısında “bismillâhi Allâhü ekber” derken ellerini kaldırmak.
Tavâfın sünnetlerinin mazeretsiz terki mekruhtur. Fakat mâzeretsiz de terkedilmiş olsa cezâyı gerektirmez.
Hangi tavâf yapılacaksa, ona niyyet edilir. Rükn-i Yemânî tarafından Hacer-i Esved'in bulunduğu yere gelinir. Mümkünse tekbir ve tehlil ile Hacer-i Esved öpülür. Mümkün olmadığı takdirde, Hacer-i Esved'e dönülür “Bismillâhi Allâhü ekber” diyerek istîlâm yapılıp, sağ elin içi öpülür. Daha sonra tekbir, tahmid ve salâvat getirilir. Tavâf esnâsında telbiye getirilmez.
İstîlâmdan sonra Kâbe sol tarafa alınarak tavâfa başlanır. Her dönüş bir şavttır. Yedi şavt bir tavaftır.
Kâbe'nin kapısında ve köşelerinin herbirinde duâlar okunur, salât’ü selâm, tekbir ve tehliller getirilir. Tavaf, Hatîm'in dışından yapılır.
Ruknü-yemâniye gelince el sürülür veya selâmlama yapılıp, el öpülmez. Hacer-i Esved'e gelince tekrar istîlâm edilir. Birinci şavf tamamlanmış olur.
Hanımlar, duâ, tekbir ve tehlillerde seslerini yükseltmezler. Tavâflarını en tenhâ yerden yaparlar.
Erkeklerin sonunda sa’y olan tavaflarda ızdıbâ ve remel yapmaları sünnettir.
Tavâf bittikten sonra mümkinse Makâm-ı İbrahim'de, değilse Mescid-i Haram'ın münâsip bir yerinde, kerâhet vakitleri dışında iki rek'at tavâf namazı kılınır. Bu namaz vâcibdir. Birinci rek'atta Kâfirûn, ikinci rek'atta İhlâs sûreleri okunur.
İkindi namazının farzını kıldıktan sonra tavâf namazı kılınmaz. Akşamın farzından sonra, önce tavâf namazı, sonra da akşamın sünnetini kılınır.
Tavâf namazından sonra, Kâbe-i Muazzama'ya dönerek ayakta bol,bol zemzem içilir, ihlâs ve samîmiyetle duâ edilir.
Sa’y ; hac ve umrenin menâsikinden olup, Safâ ile Merve arasında yedi defa gidip gelmektir. Hâcer Vâlidemizin sünnetidir.
Sa’yin hikmeti: Allâh-ü Teâlâ, Hâcer Vâlidemizin itâat ve sadâkatine ithâfen umre ve hac yapan herkese onun gibi sa’yi vacip kıldı.
- Sa’yi yürüyerek yapmak (Hasta, yaşlı ve sakat olanlar arabaya binebilirler).
- Sa’yi yedi şavta tamamlamak.
SA’YİN SÜNNETLERİ
1- Tavâf bitince ara vermeden sa’ye başlamak.
2- Hadesten tahâret.
3- Necâsetten tahâret
4- Sa’ye giderken Hacer-i Esved’i istîlâm atmek.
5- Her şavtta Safâ ve Merve tepelerinde, Kâbe’nin görülebileceği yere çıkmak.
6- Safâ ve Merve’de Kâbe’ye dönerek tekbir, tehlil ve duâ etmek.
7- Erkekler yeşil direk arasında “hervele” yapıp, diğer kısımlarda yavaş yürümek.
8- Bütün şavtları ara vermeden yapmak.
9- Sa’y esnasında tekbir, tehlil ve duâ ile meşğul olmak.
Hacer-i Esved istîlâm edildikten sonra Safâ’ya gidilir ve niyyet edilir. Safâ tepesine çıkınca Beytullâh’a dönülür. Duâda olduğu gibi eller kaldırılır. Hamd ve senâ edilir. Üç defa tekbir getirilir. Tehlilde bulunulur. Salevât –ı şerife getirilir. Kendisi ve Müslümanlar için duâ ettikden sonra, duâlarla Merve’ye doğru yavaş, yavaş yürünür.
Yeşil direğe gelince ‘Hervele’ yapılıp, ikinci yeşil direğe kadar koşulur. İki yeşil direk arasında şöyle duâ edilir:
رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَاعْفُ وَتَكَرَّمُ، وَتَجاَوَزْ عَماَّ تَعْلَمُ،
اِنَّكَّ تَعْلَمُ ماَلاَ نَعْلَمُ، اِنَّكَّ أنْتَ اللَّهُ الْأَعَزُّ الْأَكْرَمْ .
İkinci yeşil direkten sonra normal şekilde yürünür. Merve’ye gelindiği zaman Beytullah’a dönülür. Safa’da olduğu gibi tekbir, zikir ve duâ edilir. Böylece sa’yin birinci şavtı tamamlanmış olur. Aynı şekilde Safa’dan Merve’ye dört gidiş, Merve’den Safa’ya üç dönüş olmak üzere , yedi şavt yapılınca sa’y tamamlanmış olur.
Sa’ydan sonra Mescid-i Haram’da iki rek’at namaz kılmak müstehabtır. Merve üzerinde namaz kılınmaz.
Müzdelife’de vakfe yapmak vâciptir, sünnet olan zamanı: Bayramın birinci günü fecr-i sâdığın doğması (sabah namazının vaktinin girmesi) ile başlar, güneşin doğması ile biter. Bu süre içinde az bir vakit dahi olsa Müzdelife'de bulunulursa vâcib yerine gelmiş olur.
Hanefî mezhebine göre fecr-i sâdıktan evvel Müzdelifeden ayrılan kimse tekrar dönmediği takdirde vakfeyi edâ etmiş olmaz.
Müzdelife’de akşam ve yatsı namazları cem-i tehir ile kılınır. Bayram gecesini Müzdelife’de geçirmek sünnettir.
MÜZDELİFE VAKFESİNİN SIHHATİNİN ŞARTLARI
1- Hac için ihrâma girmiş olmak
2- Arafât vakfesini yapmış olmak
3- Mekân (vakfeyi Müzdelife’de yapmak)
4- Vakfeyi vaktinde yapmak
MÜZDELİFE VAKFESİNİN SÜNNETLERİ
1- Arefe günü güneş battıktan sonra Arafât’tan Müzdelife’ye sükunetle ağır ağır inmek ve Müzdelife’de “Meş’ar-i Harâm” civarında gecelemek.
2- Sabah namazını erkence kılmak.
3- Vakfeyi ortalık iyice aydınlanıncaya kadar sürdürmek;
Minâ’da şeytan taşlamak için üç yer vardır: bunlara cemerât denir. Bu yerler Minâ’da üç alâmetle tayin olunmuştur. Minâ tarafından sırayla şunlardır:
Birinci cemre (küçük şeytan): Şeytanın İbrahim (a.s.) a üçüncü olarak görülüp taşlandığı yerdir. Bayramın birinci günü, 1. ve 2. şeytana taş atılmaz.
İkinci cemre (orta şeytan): Şeytanın İbrâhim (a.s.) a ikinci olarak görülüp taşlandığı yerdir.
Üçüncü cemre (Cemretü’l Akabe “Büyük Şeytan”) Şeytanın İbrâhim (a.s.) a birinci olarak görülüp taşlandığı yerdir. Bayramın 1. günü yalnız büyük şeytan taşlanır.
ŞEYTAN TAŞLAMAK İLE ALAKALI SÜNNETLER
1- Bayram sabahı, ortalık iyice aydınlandıktan sonra (güneş doğmadan) Müzdelife’den hareket edip Mina’ya gelmek;
2- Eşyasını çadırına koyduktan sonra vakit geçirmeden Akabe cemresine taş atmak;
3- Akabe cemresine taş atarken, Mekke’yi sol, Minâ’yı sağ tarafına almak; (Diğer iki cemreye her taraftan atılabilir)
4- Taşları cemrelere yaklaşık 3,5 ilâ 5 metre mesâfeden atmak;
5- Yedi taşı ardarda atmak;
6- Teşrik günlerinde; küçük, orta ve Akabe cemrelerine taşı bu sıra ile atmak;
7- Küçük ve orta cemrelere taşı attıktan sonra duâ etmek, Akabe cemresinden ise hemen ayrılmak;
8- Taşları bayramın ilk günü öğleden önce diğer günlerde ise öğleden sonra, güneş batmadan önce atmak;
9- Mina’dan Mekke’ye dönmekte acele edenler, bayramın üçüncü günü güneş batmadan önce Mina’dan ayrılmak;
D – SAÇLARI TRAŞ ETMEK VEYA KISALTMAK.
E – VEDÂ TAVAFI.
F – KURBAN KESMEK (Kıran ve Temettü haccı yapanlara)
Ebu Bekri's-Sıddîk (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a: "Hangi hacc daha efdaldir?" diye sorulmuştu. "Yüksek sesle telbiye getirilip, kurban kesilerek yapılan hacc!" diye cevap verdi." (Tirmizî, Hacc 14, (827)
Haccın vâciplerinden biri terkedilirde, yeniden yapılmazsa bir kurban kesmek lâzım gelir. Meselâ: Abdestsiz yapılan bir tavâf, abdestli olarak iâde edilirse bu kurban cezâsı sâkıt olur. İâde edilmezse kurban kesmek icâbeder.
1 - İhrâma niyet edileceği zaman gusletmek.
2 – İzâr ve ridâ ile vücudu örtmek.
3 - İki rek'at ihrâm namazı kılmak.
4 - İhrama girdikten sonra telbiye getirmek.
5 - Kudûm tavâfı yapmak.
6 - Farz ve vâcib tavâflar dışında çokca tavâf yapmak.
7 - Sa'y yaparken iki yeşil direk arasında koşmak.
8 - Zilhicce'nin 8. günü Minâ'da gecelemek.
9 - Arefe günü güneş doğduktan sonra Arafât'a çıkmak.
10 - Müzdelife'den Minâ'ya güneş doğmadan önce dönmek.
11 - Kurban bayramının gecelerini Minâ'da geçirmek.
12 - Zilhicce'nin 10. gecesi Müzdelife'de gecelemek.
13 - Minâ'da cemrelere taş atarken sırayı (küçük,orta,büyük) gözetmek.
14 - Arafât'ta huşu içinde yalvararak Allah'a duâ etmek.
15 - Kurban bayramının birinci günü Minâ'da ilk taşı güneşin doğuşu ile öğle vakti arasında atmak.
16 - Tavâflardan sonra Zemzem içmek.
17 - Hacer-i Esved'i öpmek veya istilâmda bulunmak.
1 - Hacı adayının varsa borçlarını hacca gitmeden evvel ödemesi.
2 - Tecrübeli ve bilgili kimselerden haccın fiil ve hareketlerini güzelce öğrenmek.
3 - Dargın olduğu kimselerle barışıp helâllaşmak.
4 - Kaza namazı ve kaza orucu gibi ibâdetlerindeki noksanlarını tamamlamak.
5 - Günahlarından samimi ve hâlis bir niyetle tevbe etmek.
6 - İyi bir arkadaş edinmek.
7 - Akraba ve dostlarla vedalaşmak ve dualarını istemek.
8 - Evden çıkmadan evvel iki rek'at namaz kılmak.
9 - Hacdan döndükten sonra evde iki rek'at namaz kılmak.
10 - Evden sevinçle çıkmak ve yolda zamanı dua ile, zikirle geçirmek.
11 - Evden çıkarken Besmele ile Âyetü-l-Kürsî, İhlâs-ı Şerif, Felak ve Nâs surelerini okumak.
12 - Varsa emânetler sâhiplerine iâde etmek.
13 – İmkân nisbetinde bol sadaka vermek.
14 - Dâima abdestli bulunmaya gayret etmek.
15 – Mümkinse Mekke ve Medine’de hatim indirmek.
FARZ HACCIN YAPILIŞI
A- HACC-I TEMETTÜ
HACCA HAZIRLIK
Hac veya umreye niyet eden kimse evinden veya ikâmet ettiği yerden ayrılacağı sırada tıraş olur, tırnaklarını keser, gusül abdesti alır, koku sürünür ve iki rekat namaz kılar: Birinci rekatte Fatiha-i şerifeden sonra Âyetül- kürsi’yi, ikinci rekatte Kureyş suresini okur ve selâmdan sonra şöyle duâ eder:
اَللَّهُمَّ أنْتَ الصَّاحِبُُ فيِ السَّفَرِ وَالْخَلِيفَةُ فيِ الْأهْلِ وَالْماَلِ وَالْوَلَدِ
وَاحْفَظْناَ وَإِياَّهُمْ مِنْ ُكِّل آفَةٍ وَعاَهَةٍ.
“Allahümme entes-sâhibü fis-seferi vel-halîfeti fil-ehli vel-mâli vel-veledi. Vahfeznâ ve iyyâhüm min külli âfetin ve âhetin.”
Türkiye’den hac yapmak için evinden çıkan kimse, doğrudan Medine-i Münevvere’ye gidecekse ihrâma girmez. Medîne-i Münevvere’deki ziyâretleri tamamladıktan sonra otelde veya Zülhuleyfe’de, (Ebyâr-i Ali) ihrâma girer.
Doğrudan Mekke-i Mükerreme’ye giden hacı adayı, evinde, hava alanında veya mîkat mahallinden önce uçakta ihrâma girer.
Kara yolu ile gidenler ise her hangi bir mîkat mahallinden ihrâma girer. Türkiyeden gidenlerin mîkat mahalli Cuhfe’dir.
Temettü hacc’ına niyyet eden kimse tırnaklarını keser, koltuk altı ve kasıklarını temizler, icâbediyorsa saç, sakal ve bıyıklarını düzeltir, mümkünse gusül abdesti, değilse abdest alır, güzel koku sürünür, üzerindeki bütün elbiselerini çıkarıp izar ve ridâ denilen iki parça ihrâm örtüsüne bürünür.
Kerâhet vakti değilse sünnet olan iki rek’at ihram namazı kılar ve duâ eder. Sonra umreye şöyle niyyet eder (vekil ise fülan adına diye niyet eder):
اَللَّهُمَّ إنِّي أُرِيدُ الْعُمْرَةَ فَيَسِّرْهاَ لِي وَتَقَبَّلْهاَ مِنِّي.
Allâh’ım senin rızân için umre yapmak istiyorum.
Onu bana kolaylaştır ve benden kabûl eyle.
Niyyetten hemen sonra üç kere şu telbiyeyi okur:
لَبَّيْك اَللَّهُمَّ لَبَّيْك، لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْك، إنَّ الْحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْمُلْك، لاَ شَرِيكَ لَك.
Lebbeyk, Allahümme lebbeyk, lebbeyk lâ şerîke leke lebbeyk. İnnel-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk. Lâ Şerîke lek.
Manası: Buyur Allâh’ım, buyur. Senin ortağın yok, buyur. Hamd sana mahsustur. Nimet ve mülk senindir. Senin ortağın yoktur.
Böylece ihrâma girmiş olur. İhramdan çıkıncaya kadar kötü sözden, cidalden, avdan, dikişli elbiseden, sarık ve mest giymekten, baş ve yüzü örtmekten, koku sürünmekten, tırnak kesmekten, saç ve sakalını tıraş etmekten sakınır. Ancak kokusuz sabun kullanabilir. Müminlere güler yüzle selam verir, kimseye ezâ cefâ etmez. Kâbe-i Muazzama’ya varıncaya kadar tekbir, tehlil, salavât- şerîfe ve telbiyeye devâm eder. Harem sınırına gelince şöyle duâ eder:
اَللَّهُمَّ هَذاَ حَرَمُك وَمَأْمَنُك قُلْتَ وَقَوْلُكَ الْحَقِّ " وَمَنْ دَخَلَهُ كاَنَ آمِناً.
اَللَّهُمَّ فَحَرِّمْ لَحْمِي وَدَمِي عَلَى النَّارِ وَقِنِي عَذاَبَكَ يَوْمَ تُبْعَثُ عِباَدُكَ.
Mekke-i Mükerreme’ye varınca mümkin ise gusül, değilse yalnız abdest alır, telbiye getirerek Kâbe-i Muazzama’ya yönelir.
Mescid-i Haram’a sağ ayak ile girerken şöyle söyler:
بِسْمِ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ. اَللَّهُمَّ افْتَحْ لِي أبْواَبَ رَحْمَتِكَ
وَأَعِنِّى عَلَى ذِكْرِكَ وَشُكْرِكَ وَحُسْنِ عِباَدَتِكَ ياَ أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ.
Ka’be-i muazzama yı görünce gözyaşları içersinde “ALLAHÜ EKBER” diyerek selâmlar. Ellerini kaldırıp şöyle dûâ eder: “Allahım beyti atîkin hürmetine afvı ilâhîne, feyzi ilâhîne, nuru ilâhîne mazhar eyle. Şu anda yaptığım ve bundan sonra yapacağım duâlarımı makbul eyle.”
Duâdan sonra umre tavafı için Hacer-i Esved’e yönelir ve tavâfta ızdıbâ yapacağı için ihramın üst kısmının ortasını sağ koltuk altından geçirip sol omuzu üzerine atar, sağ omzunu açık bırakır. Izdıbâ, tavâf bitinceye kadar devam eder. Umre tavâfına şöyle niyet eder:
اَللَّهُمَّ إنِّي أُرِيدُ طَواَفَ بَيْتِكَ الْحَراَمِ فَيَسِّرْهُ لِي وَتَقَبَّلْهُ مِنِّي.
Allâh’ım rızâ-i şerifin için umre tavâfını yapmak istiyorum. Onu bana kolay kıl ve benden kabûl eyle.
Ayrıca kalben: “Ya rabbi lütfunla seni ezelde tasdik
ettim. Şimdi yine bütün letâifimle ve senin lütfunla seni tasdîk ediyorum. Haremullah’da (beyti şerifinde) ki Haceru-l Es’âdın içerisine ahdimizin bir nüshasını vazettin (koydun). Şu anda yine senin lütfunla kalbimi o ahdin hizâsına getiririp rızâ-i şerîfin için bedenimi kalıp olarak basmaya ve böylece ahdimi tazelemeye niyet ettim. Lütfunla kereminle kabul eyle Alllahım.” dedikten sonra, Hacer-i Esved'in bulunduğu yere gider. Mümkinse başkasına eziyet vermeksizin Hacer-i Esved’i öper. Değilse, Hacer-i Esved'e dönüp " بِسْمِاللَّهِ، اَللهُ اَكْبَرْ" (Bismillahi Allahü ekber) diyerek istilâm yapar, sağ elin içini öper. Daha sonra tekbir, tahmid ve salâvat getirir.
İlk üç şavtta Hacer-i Esved'den Rükn-i Yemânî’ye kadar remel (Adımları kısa ve süratlice, omuzları da silkeleyerek çalımlı bir şekilde yürümek) yapar.
Sonra Kâbe’yi sol tarafa alarak etrafında dönmeye başlar. Tavafı, Hatîm'in dışından yapar.
Tavaf duâlarını bilmeyenler dilediği duâları okuyabilir.
Ruknü-yemânîye gelince selâmlama yapılır, elin içi öpülmez.
Hacer-i Esved’e gelince birinci şavt tamamlanmış olur. Tekrar Hacer-i Esved’i selamlayarak ikinci şavta başlar. Kâbe’nin etrafında yedi defa dönüp umre tavafını yapar ve omuzunu kapatır.
Mümkün olursa makam-ı İbrahim’de, mümkün olmazsa Harem-i Şerîfin herhangi bir yerinde vâcip olan iki rek’at tavâf namazı kılar: birinci rek’atta Fâtiha-i Şerîfeden sonra Kâfirûn Sûresini, ikinci rek’atte Fâtiha’dan sonra İhlâs Sûresini okunur ve duâ eder. Bol bol zemzem içip, duâ eder.
Umrenin sa’yini yapmak için mes’â (sa’y yapılan yer) giderken Hacer-i Esad’ı selamlar. Safâ tepesine varınca Kâbe’ye dönerek, ellerini kaldırıp hamd ve senâ ile duâ eder. Üç defa tekbir getirir, tehlilde bulunur, Salavât-ı Şerîfe getirir, kendisi ve Müslümanlar için duâ eder. Arkasından umrenin sa’yi için şöyle niyet eder:
"اَللَّهُمَّ اِنِّي اُرِيدُ أنْ أسْعَى مَا بَيْنَ الصَّفاَّ وَالْمَرْوَةِ سَبْعَةَ أشْواَطٍ سَعْيَ الْعُمْرَةِ
لِلهَّ ِتَعاَلَى عَزَّ وَجَلَّ"
Allah’ım Senin rızâ-i Şerîfin için umrenin sa’yini yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve kabûl eyle, Allahü Ekber.
Sa’yin ilk şavtını yapmak üzere Merve’ye yönelir. Dilediği duâları okur.
Birinci yeşil direğe gelince ‘Hervele’ (süratlice yürümek) yapıp, ikinci yeşil direğe kadar koşar.
İki yeşil direk arasında şöyle duâ eder:
رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَاعْفُ وَتَكَرَّمُ، وَتَجاَوَزْ عَماَّ تَعْلَمُ،
اِنَّكَّ تَعْلَمُ ماَلاَ نَعْلَمُ، اِنَّكَّ أنْتَ اللَّهُ الْأَعَزُّ الْأَكْرَمْ .
İkinci yeşil direkten sonra normal şekilde yürünür.
Merve’ye geldiği zaman Beytullah’a döner. Safâ’daki gibi tekbir,zikir ve duâ eder. Bu bir şavttır.
Sonra Merve’den Safâ’ya döner. Birinci şavt’ta olduğu gibi diğer şavtları yapar. Safâ’dan Merve’ye dört gidiş, Merve’den Safâ’ya üç gelişle yedi şavt tamam olur.
Sa’y bu şekilde tamamlandıktan sonra traş olur veya saçlarını kısaltır ve ihramdan çıkar (ihram yasakları sona erer). İki rek’at müstehab olan teşekkür namazı kılabilir. Umre biiznillah tamamlanmış olur.
Zilhicce’nin sekizinci gününe kadar ihrâmsız olarak bir mekkeli gibi helâl olan şeyleri yapabilir. İstediği kadar tavâf eder. Umre yapmak isterse Mekkelilerin umre için ihrâm’a girdikleri mîkat mahallinden ihrâm’a girer ve umre yapar.
ZİLHİCCENİN 8. GÜNÜ (YEVMİ TERVİYE)
Temettü haccına niyet edip de umresini yapmış olan hacı adayı Mekke-i Mükerreme’de kî ikâmet ettiği yerden (ev veya otel) ayrılmadan önce ihram için îcâbeden temizlik ve hazırlığı yapar, usulüne uygun olarak izar ve ridâ’ya bürünür. İki rek’at ihram namazını kıldıktan sonra kıbleye dönüp hacca şöyle niyet eder (Vekil ise fülan adına diye niyet eder):
اَللَّهُمَّ إنِّي أُرِيدُ الحَجََّ فَيَسِّرْهُ لِي وَتَقَبَّلْهُ مِنِّي.
(Allah’ım senin rızân için hac yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve benden kabûl eyle.)
Niyyetten hemen sonra ard arda üç kere telbiye okur, peşinden tekbir ve Salavat-ı Şerife getirir. Böylece tekrar ihram yasakları başlamış olur.
Ziyâret tavâfının sa’yini önceden yapmak isteyenler nâfile bir tavâf yapıp, haccın sa’yini yapabilirler.
Güneş doğduktan sonra Mina’ya hareket eder. Yolda çokça telbiye getirir, tekbir, tehlil ve Salavat-ı Şerife’ye devam eder.
Gece minada kalır. Minâ’da beş vakit namaz kılmak sünnettir. Duâ ve evrâd-ı ezkâr’a devam eder
ZİLHİCCENİN 9. GÜNÜ
Zilhicce‘nin 9. (Arefe günü) sabah namazını Minâ’da kılıp, güneş doğduktan sonra Arafât’a gider. Öğleye kadar duha namazı, tesbih namazı kılar. Ezkâr’a, telbiye’ye, salâvatı Şerifelere, Kur-an’ı Kerim tilâvetine devam eder. Hayatının en mutlu gününde afv-ı İlâhiye’ye nâil olabilmek için göz yaşları içersinde çokça tevbe eder. Ayrıca çoluk çocuğuna, akrabalarına ve ümmeti Muhammet’e duâ eder.
Öğle vakti girince önce ezan, sonra hutbe okunur. Cem-i takdimle öğle ve ikindi namazları kılınır. Şöyleki: Öğle namazının ilk dört rek’at sünneti kılındıktan sonra, kâmet getirilip, öğle namazının farzı kılınır. Son sünnet kılınmadan tekrar ikinci bir kâmetle ikindi namazının farzı kılınır. Daha sonra arzu eden öğlenin son iki rek’at sünnetini kılabilir.
Namazdan sonra gözyaşları içersinde Arafât vakfesi yapılır. Hacı efendi güneş batıncaya kadar çokça duâ ve niyazda bulunup, ibâdete devâm eder. Akşam güneş battıktan sonra akşam namazını kılmadan müzdelife’ye hareket eder.
Müzdelife’ye vasıl olunca bir ezan, bir kamet ile akşam ve yatsı namazının farzlarını birlikte kılar. Buna cem-i tehir denir. Sonra yatsının son iki rek’at sünnetini ve vitir vâcibi kılınır.
Sünnet olduğu için bayramın birinci gecesini Müzdelife’de geçirir. Kul haklarının bile affedildiği Müzdelife’de geceyi iyi değerlendirmek lazımdır.
Ayrıca nohuttan büyük fındıktan küçük yetmiş tane taş toplayıp su ile yıkadıktan sonra bir bez veya poşet içerisine koyar.
Vakti girince sabah namazı kılıp, göz yaşları içersinde vâcip olan Müzdelife vakfesini yapar. Güneş doğmadan Minâ’ya hareket eder.
ZİLHİCCENİN 10. GÜNÜ
Bayramın birinci günü Minâ’da biraz dinlendikten sonra yanına aldığı yedi (7) adet taş ile Cemre-i Akabe yi (büyük şeytan) taşlar. Şöyle ki; yedi adet taşı sol avucuna alır. Atılacak taşın her biri sağ elin baş ve şahâdet parmaklarının uçları ile tutar, büyük şeytana en az 3-5 metre yaklaşır ve her taşı atarken:
بِسْمِ اللَّهِ، اَللَّهُ اَكْبَرْ رَغْماً لِلشَّيْطاَنِ وَحِزْبِهِ.
Bismillâhi Allahu ekber, rağmen liş-şeytâni ve hızbihi.
Der, duâ için durmaz, yürürken duâ eder.
Birinci günü şeytan taşlamanın sünnet olan vakti: güneşin doğmasından öğle vaktine kadardır. Güneş doğmadan mekruhtur. Öğleden güneşin batmasına kadar olan vakit câiz, güneş battıktan sonra imsak vaktine kadar mazeretsiz mekruhtur.
Bayramın birinci günü şeytanı taşladıktan sonra kurban keser veya kesildiğinden emin olunca, traş olup (kendi saçını traş edebileceği gibi başkalarının da saçını traş edebilir) ihramdan çıkar. Önceki elbiselerini giyebilir.
Böylece ziyâret tavâfını yapıncaya kadar hanımına yaklaşmanın dışındaki ihrâm yasakları kalkar.
Bayramın ilk üç gününde, uygun bir vakitte Beytullah’a gidip farz olan ziyâret tavâfını yapar. Ziyâret tavâfının bayramın birinci günü yapılması efdâldir. Tavâf namazını kılıp bolca zemzem içer. Arkasından vâcip olan sâ’yi (yukarıda umre bahsinde beyan edildiği gibi) yapar. Biiznillâh hac tamamlanmış olur.
Ziyâret tavâfını yaptıktan sonra tekrar Minâ’ya döner. Zîra bayram gecelerinde Minâ’da gecelemek hanefî mezhebine göre sünnet-i müekkede olup, diğer üç mezhebe göre vâcibdir.
Bayramın ikinci ve üçüncü günleride sırasıyla küçük, orta ve büyük cemrelere taş atar. Üçüncü günü taşları attıdıkdan sonra, akşam namazından evvel Minâ’dan ayrılır..Güneş batmadan minadan ayrılmayanlara dördüncü gün şeytan taşlamaları gerekir.
Bayramın dördüncü günü sabah fecir tuluğdan önce Minâ’dan ayrılmamış olanlar o günde zevâlden sonra her üç şeytana sırasıyla yedişer taş atarlar ve Mekke-i Mükerreme’ye dönerler. Aksi halde kurban kesmeleri gerekir.
Mekke-i Mükerreme’den ayrılacağı zaman vedâ tavâfını yapar. Böylece Hacc-ı temettü tamamlanmış olur.
TEMETTÜ HACC’NIN ÖZETİ
Mîkat’ta ihram ve umreye niyyet:
Umre Tavafı
Umre’nin sa’yi
Traş ve ihramdan çıkma
En son Zilhicce’nin 8. günü sabaha kadar ihrama girmek ve farz hacca niyyet etmek
Zilhicce’nin 8. günü Minâ
Zilhicce’nin 9. günü Arafât vakfesi
Zilhicce’nin 10. günü Müzdelife vakfesi
Zilhicce’nin 10. günü Cemre-i Akabe’ye yedi taş
Zilhicce’nin 10. günü Kurban kesmek
Zilhicce’nin 10. günü Traş ve ihramdan çıkmak
Zilhicce’nin 10. günü Farz tavaf ve sa’y
Zilhicce’nin 11. günü sırasıyla üç şeytanı taşlamak
Zilhicce’nin 12. günü sırasıyla üç şeytanı taşlamak
Vedâ tavâfı
B- HACC-I İFRÂD
İfrad haccı yapacak olan kimse, yolu üzerinde bulunan mîkat sınırını geçmeden önce ihram hazırlığı yapar: Tırnaklarını keser, koltuk altı ve kasıklarını temizler, gerekiyorsa saç, sakal ve bıyıklarını düzeltir, mümkünse gusül abdesti veya abdest alır, güzel koku sürünür, üzerindeki bütün elbiselerini çıkarıp izar ve ridâdan ibâret iki parça ihram örtüsüne bürünür.
Kerâhet vakti değilse iki rek’at ihram namazı kılar (sünnettir).
Namaz ve duâdan sonra hacca şöyle niyyet eder (Vekil ise fülan adına der):
اَللَّهُمَّ إنِّي أُرِيدُ الْحَجََّ فَيَسِّرْهُ لِي وَتَقَبَّلْهُ مِنِّي.
Allâh’ım senin rızân için hac yapmak istiyorum.
Onu bana kolaylaştır ve benden kabûl eyle.
Niyyetten hemen sonra üç kere telbiye okur. Telbiye şudur:
لَبَّيْك اَللَّهُمَّ لَبَّيْك، لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْك، إنَّ الْحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْمُلْك، لاَ شَرِيكَ لَك.
Lebbeyk, Allahümme lebbeyk, lebbeyk lâ şerîke leke lebbeyk.
İnnel- hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk. Lâ Şerîke Lek.
Meâlî: Buyur Allâh’ım, buyur. Senin ortağın yok. Buyur. Hamd sana mahsustur. Nimet ve mülk senindir. Senin ortağın yoktur.
Böylece ihrâma girmiş olur. Kâbe-i Muazzama’ya varıncaya kadar tekbir, tehlil, salâvat- şerife ve telbiyeye devam eder.
Ka’be-i muazzama yı görünce gözyaşları içersinde “ALLAHÜ EKBER” diyerek selâmlar. Ellerini kaldırıp şöyle dûâ eder: “Allahım beyti atîkin hürmetine afvı ilâhine, feyzi ilâhine, nuru ilâhine mahzar eyle. Yaptığım dualarımı makbul eyle.”
Duâdan sonra kudüm tavâfı için Hacerû-l Esved’e yönelir ve şöyle niyet eder:
اَللَّهُمَّ إنِّي أُرِيدُ طَواَفَ بَيْتِكَ الْحَراَمِ فَيَسِّرْهُ لِي وَتَقَبَّلْهُ مِنِّي.
Allah’ım rızâ-i şerîfin için kudûm tavâfı yapmak istiyorum.
Bana kolaylık ihsan et ve benden kabul buyur.
Ayrıca kalben: “Ya rabbi lütfunla seni ezelde tasdik
ettim. Şimdi yine bütün letâifimle ve senin lütfunla seni tasdîk ediyorum. Haremullah’da (beyti şerifinde) ki Haceru-l Es’âdın içerisine ahdimizin bir nüshasını vazettin (koydun). Şu anda yine senin lütfunla kalbimi o ahdin hizâsına getiririp rızâ-i şerîfin için bedenimi kalıp olarak basmaya ve böylece ahdimi tazelemeye niyet ettim. Lütfunla kereminle kabul eyle Alllahım.” dedikten sonra, Hacer-i Esved'in bulunduğu yere gider. Mümkinse başkasına eziyet vermeksizin Hacer-i Esved’i öper. Değilse, Hacer-i Esved'e dönüp " بِسْمِاللَّهِ، اَللهُ اَكْبَرْ" (Bismillahi Allahü ekber) diyerek istilâm yapar, sağ elin içini öper. Daha sonra tekbir, tahmid ve salâvat getirir.
Haccın sa’yini kudüm tavafından sonra yapacaksa Tavafta “ızdıba ve remel” de bulunur: Farz olan ziyâret tavafından sonra yapacaksa “ızdıba ve remel” yapmaz. Tavaf bittikten sonra iki rek’at tavaf namazını kılar, duâ edip bol bol zemzem içer.
Bundan sonra ihramlı olarak terviye günü (Zilhicce’nin 8.) nü bekler. Bolca nâfile tavâf yapabilir. Ama umre yapamaz.
ZİLHİCCENİN 8. GÜNÜ (YEVM-İ TERVİYE)
Terviye günü, diğer hacılarla berâber güneş doğduktan sonra Minâ’ya hareket eder. Yolda çokça telbiye getirir, tekbir, tehlil ve Salavat-ı Şerife’ye devam eder. Gece minâ’da kalır. Orada 5 vakit namaz kılmak sünnettir. Duâ ve evrâd-ı ezkâr’a devam eder.
ZİLHİCCENİN 9. GÜNÜ
Zilhicce‘nin 9. (Arefe günü) sabah namazını Minâ’da kılıp, güneş doğduktan sonra Arafât’a gider. Öğleye kadar duha namazı, tesbih namazı kılar. Ezkâr’a, telbiye’ye, tasliye’ye, Kur-an’ı Kerim tilâvetine devam eder. Hayatının en mutlu gününde afv-ı İlâhiye’ye nâil olabilmek için göz yaşları içersinde çokça tevbe eder. Ayrıca çoluk çocuğuna, akrabalarına ve ümmeti Muhammet’e duâ eder.
Öğle vakti girince önce ezan, sonra hutbe okunur. Cem-i takdimle öğle ve ikindi namazları kılınır. Şöyleki: Öğle namazının ilk dört rek’at sünneti kılındıktan sonra, kâmet getirilip, öğle namazının farzı kılınır. Son sünnet kılınmadan tekrar ikinci bir kâmetle ikindi namazının farzı kılınır. Daha sonra arzu eden öğlenin son iki rek’at sünnetini kılabilir.
Namazdan sonra gözyaşları içersinde Arafât vakfesi yapılır. Hacı efendi güneş batıncaya kadar çokça duâ ve niyazda bulunup, ibâdete devâm eder. Akşam güneş battıktan sonra akşam namazını kılmadan müzdelife’ye hareket eder.
Müzdelife’ye vasıl olunca bir ezan, bir kamet ile akşam ve yatsı namazının farzlarını birlikte kılar. Buna cem-i tehir denir. Sonra yatsının son iki rek’at sünnetini ve vitir vâcibi kılınır.
Sünnet olduğu için bayramın birinci gecesini Müzdelife’de geçirir. Kul haklarının bile affedildiği Müzdelife’de geceyi iyi değerlendirmek lazımdır.
Ayrıca nohuttan büyük fındıktan küçük yetmiş tane taş toplayıp su ile yıkadıktan sonra bir bez veya poşet içerisine koyar.
Vakti girince sabah namazı kılıp, göz yaşları içersinde vâcip olan Müzdelife vakfesini yapar. Güneş doğmadan Minâ’ya hareket eder.
ZİLHİCCENİN 10. GÜNÜ
Bayramın birinci günü Minâ’da biraz dinlendikten sonra yanına aldığı yedi (7) adet taş ile Cemre-i Akabe yi (büyük şeytan) taşlar. Şöyle ki; yedi adet taşı sol avucuna alır. Atılacak taşın her biri sağ elin baş ve şahâdet parmaklarının uçları ile tutar, büyük şeytana en az 3-5 metre yaklaşır ve her taşı atarken:
بِسْمِ اللَّهِ، اَللَّهُ اَكْبَرْ رَغْماً لِلشَّيْطاَنِ وَحِزْبِهِ.
Bismillâhi Allahu ekber, rağmen liş-şeytâni ve hızbihi.
Der, duâ için durmaz, yürürken duâ eder.
Birinci günü şeytan taşlamanın sünnet olan vakiti: güneşin doğmasından öğle vaktine kadardır. Güneş doğmadan mekruhtur. Öğleden güneşin batmasına kadar olan vakit câiz, güneş battıktan sonra imsak vaktine kadar mazeretsiz mekruhtur.
Bayramın birinci günü şeytanı taşladıktan sonra dilerse kurban keser veya kesildiğinden emin olunca, traş olup (kendi saçını traş edebileceği gibi başkalarının da saçını traş edebilir) ihramdan çıkar. Önceki elbiselerini giyebilir.
Böylece ziyâret tavâfını yapıncaya kadar hanımına yaklaşmanın dışındaki ihrâm yasakları kalkar.
Bayramın ilk üç gününde, uygun bir vakitte Beytullah’a gidip farz olan ziyâret tavâfını yapar. Ziyâret tavâfının bayramın birinci günü yapılması efdâldir. Tavâf namazını kılıp bolca zemzem içer. Arkasından vâcip olan sâ’yi (yukarıda umre bahsinde beyan edildiği gibi) yapar. Biiznillâh hac tamamlanmış olur.
Ziyâret tavâfını yaptıktan sonra tekrar Minâ’ya döner. Zîra bayram gecelerinde Minâ’da gecelemek hanefî mezhebine göre sünnet-i müekkede olup, diğer üç mezhebe göre vâcibdir.
Bayramın ikinci ve üçüncü günleride cemrelere taş atar. Üçüncü günü taşları attıdıkdan sonra, akşam namazından evvel Minâ’dan ayrılır. Zîra akşam namazından evvel sünnet, güneş battıktan sonra ayrılmak ise mekruhtur.
Bayramın dördüncü günü sabah namazı vaktinden önce Minâ’dan ayrılmamış olanlar o günde zevâlden önce her üç şeytana sırasıyla yedişer taş atarlar ve Mekke-i Mükerreme’ye dönerler.
Mekke-i Mükerreme’den ayrılacağı zaman vedâ tavâfını yapar. Böylece Hacc-ı ifrad tamamlanmış olur.
İFRÂD HACC’ININ ÖZETİ
Mîkat’ta ihram ve hacca niyyet
Kudûm Tavafı
Zilhicce’nin 8. günü Minâ
Zilhicce’nin 9. günü Arafât vakfesi
Zilhicce’nin 10. günü Müzdelife vakfesi
Zilhicce’nin 10. günü Cemre-i Akabe’ye yedi taş
Zilhicce’nin 10. günü Traş ve ihramdan çıkmak
Zilhicce’nin 10. günü Farz tavaf ve Sa’y
Zilhicce’nin 11. günü sırasıyla üç şeytanı taşlamak
Zilhicce’nin 12. günü sırasıyla üç şeytanı taşlamak
Vedâ tavâfı
C- HACC-I KIRAN
Kıran haccı yapacak olan kimse, yolu üzerinde bulunan mîkat sınırını geçmeden önce ihram hazırlığı yapar.
Şöyleki: Tırnaklarını keser, koltuk altı ve kasıklarını temizler, gerekiyorsa saç, sakal ve bıyıklarını düzeltir, mümkünse gusül abdesti veya abdest alır, güzel koku sürünür, üzerindeki bütün elbiselerini çıkarıp izar ve ridâ denilen iki parça ihram örtüsüne bürünür.
Kerâhet vakti değilse iki rek’at ihram namazı kılar (sünnettir).
Namaz ve duâ bittikten sonra hac ve umreye beraber şöyle niyyet eder:
اَللَّهُمَّ إنِّي أُرِيدُ الْعُمْرَةَ والْحَجََّ فَيَسِّرْهُماَ لِي وَتَقَبَّلْهُماَ مِنِّي.
Allâh’ım senin rızân için umre ve hac yapmak istiyorum.
Bunların edâsını bana kolay kıl ve her ikisini benden kabûl eyle.
Niyyetten hemen sonra üç kere telbiye okur. Telbiye şudur:
لَبَّيْك اَللَّهُمَّ لَبَّيْك، لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْك، إنَّ الْحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْمُلْك، لاَ شَرِيكَ لَك.
Meâlî: Buyur Allâh’ım, buyur. Senin ortağın yok. Buyur. Hamd sana mahsustur. Nimet ve mülk senindir.Senin ortağın yoktur.
Böylece ihrâma girmiş olur. Kâbe-i Muazzama’ya varıncaya kadar tekbir, tehlil, salavât- şerîfe ve telbiyeye devâm eder.
Ka’be-i muazzama yı görünce göz yaşları içersinde “ALLAHÜ EKBER” diyerek selâmlar. Ellerini kaldırıp şöyle dûâ eder: “Allahım beyti atîkin hürmetine afü ilâhine, feyzi ilahine, nuru ilahine mahzar eyle. Şu anda yaptığım dualarımı makbul eyle.”
Duâdan sonra umre tavafı için Hacer-l Esved’e yönelir ve şöyle niyet eder:
اَللَّهُمَّ إنِّي أُرِيدُ طَواَفَ بَيْتِكَ الْحَراَمِ فَيَسِّرْهُ لِي وَتَقَبَّلْهُ مِنِّي.
Allâh’ım rızâ-i şerifin için umre tavafı yapmak istiyorum.
Bana kolaylık ihsan et ve benden kabûl buyur.
Ayrıca kalben: “Ya rabbi lütfunla seni ezelde tasdik
ettim. Şimdi yine bütün letâifimle ve senin lütfunla seni tasdîk ediyorum. Haremullah’da (beyti şerifinde) ki Haceru-l Es’âdın içerisine ahdimizin bir nüshasını vazettin (koydun). Şu anda yine senin lütfunla kalbimi o ahdin hizâsına getiririp rızâ-i şerîfin için bedenimi kalıp olarak basmaya ve böylece ahdimi tazelemeye niyet ettim. Lütfunla kereminle kabul eyle Alllahım.” dedikten sonra, Hacer-i Esved'in bulunduğu yere gider. Mümkinse başkasına eziyet vermeksizin Hacer-i Esved’i öper. Değilse, Hacer-i Esved'e dönüp " بِسْمِاللَّهِ، اَللهُ اَكْبَرْ" (Bismillahi Allahü ekber) diyerek istilâm yapar, sağ elin içini öper. Daha sonra tekbir, tahmid ve salâvat getirir.
Umrenin sa’yide bu tavaftan sonra yapılacağı için Tavafın tamamında ızdıba, ilk üç şavtında remel yapar.
İki rek’at tavaf namazını kıldıktan, bol bol zemzem içtikden sonra Hacr-i Esved’i istilâm edip, umrenin sa’yini yapmak üzere Safa’ya yönelir.
Safa ve Merve arasında yedi defa gidip gelmek suretiyle sa’yini yapar. İki yeşil direk arasında “hervele” yapar. Umrenin sa’yini yaptıkdan sonra traş olmaz ve ihramdan çıkmaz.
Umre tamamlandıktan sonra biraz dinlenebilir. Tekrar kudûm tavâfı yapar. Haccın sa’yini kudüm tavafından sonra yapacaksa Tavafta “ızdıba ve remel” de yapar. Farz olan ziyâret tavafından sonra yapacaksa “ızdıba ve remel” yapmaz. Tavaf bittikten sonra iki rek’at tavaf namazını kılar, düâ edip bol bol zemzem içer.
Hac vazifelerini tamamlayıncaya kadar ihramdan çıkmaz. Zilhicce’nin 8. gününe kadar istediği kadar nafile tavaf yapabilir. Ama umre yapamaz.
ZİLHİCCENİN 8. GÜNÜ (YEVM-İ TERVİYE)
Terviye günü, diğer hacılarla berâber güneş doğduktan sonra Mina’ya hareket eder. Yolda çokça telbiye getirir, tekbir, tehlil ve Salavat-ı Şerife’ye devam eder.
Gece minada kalır. Orada 5 vakit namaz kılmak sünnettir. Duâ ve evrâd-ı ezkar’a devam eder
ZİLHİCCENİN 9. GÜNÜ
Zilhicce‘nin 9. (Arefe günü) sabah namazını Minâ’da kılıp, güneş doğduktan sonra Arafât’a gider. Öğleye kadar duha namazı, tesbih namazı kılar. Ezkâr’a, telbiye’ye, salavât-ı şerifelere, Kur-an’ı Kerim tilâvetine devam eder. Hayatının en mutlu gününde afv-ı İlâhiye’ye nâil olabilmek için göz yaşları içersinde çokça tevbe eder. Ayrıca çoluk çocuğuna, akrabalarına ve ümmeti Muhammet’e duâ eder.
Öğle vakti girince önce ezan, sonra hutbe okunur. Cem-i takdimle öğle ve ikindi namazları kılınır. Şöyleki: Öğle namazının ilk dört rek’at sünneti kılındıktan sonra, kâmet getirilip, öğle namazının farzı kılınır. Son sünnet kılınmadan tekrar ikinci bir kâmetle ikindi namazının farzı kılınır. Daha sonra arzu eden öğlenin son iki rek’at sünnetini kılabilir.
Namazdan sonra gözyaşları içersinde Arafât vakfesi yapılır. Hacı efendi güneş batıncaya kadar çokça duâ ve niyazda bulunup, ibâdete devâm eder. Akşam güneş battıktan sonra akşam namazını kılmadan müzdelife’ye hareket eder.
Müzdelife’ye vasıl olunca bir ezan, bir kamet ile akşam ve yatsı namazının farzlarını birlikte kılar. Buna cem-i tehir denir. Sonra yatsının son iki rek’at sünnetini ve vitir vâcibi kılınır.
Sünnet olduğu için bayramın birinci gecesini Müzdelife’de geçirir. Kul haklarının bile affedildiği Müzdelife’de geceyi iyi değerlendirmek lazımdır.
Ayrıca nohut büyüklüğünde yetmiş tane taş toplayıp su ile yıkadıktan sonra bir bez veya poşet içerisine koyar.
Vakti girince sabah namazı kılıp, göz yaşları içersinde vâcip olan Müzdelife vakfesini yapar. Güneş doğmadan Minâ’ya hareket eder.
ZİLHİCCENİN 10. GÜNÜ
Bayramın birinci günü Minâ’da biraz dinlendikten sonra yanına aldığı yedi (7) adet taş ile Cemre-i Akabe yi (büyük şeytan) taşlar. Şöyle ki; yedi adet taşı sol avucuna alır. Atılacak taşın her biri sağ elin baş ve şahâdet parmaklarının uçları ile tutar, büyük şeytana en az 3-5 metre yaklaşır ve her taşı atarken:
بِسْمِ اللَّهِ، اَللَّهُ اَكْبَرْ رَغْماً لِلشَّيْطاَنِ وَحِزْبِهِ.
Bismillâhi Allahu ekber, rağmen liş-şeytâni ve hızbihi.
Der, duâ için durmaz, yürürken duâ eder.
Birinci günü şeytan taşlamanın sünnet olan vakiti: güneşin doğmasından öğle vaktine kadardır. Güneş doğmadan mekruhtur. Öğleden güneşin batmasına kadar olan vakit câiz, güneş battıktan sonra imsak vaktine kadar mazeretsiz mekruhtur.
Bayramın birinci günü şeytanı taşladıktan sonra kurban keser veya kesildiğinden emin olunca, traş olup (kendi saçını traş edebileceği gibi başkalarının da saçını traş edebilir) ihramdan çıkar. Önceki elbiselerini giyebilir.
Böylece ziyâret tavâfını yapıncaya kadar hanımına yaklaşmanın dışındaki ihrâm yasakları kalkar.
Bayramın ilk üç gününde, uygun bir vakitte Beytullah’a gidip farz olan ziyâret tavâfını yapar. Ziyâret tavâfının bayramın birinci günü yapılması efdâldir. Tavâf namazını kılıp bolca zemzem içer. Arkasından vâcip olan sâ’yi (yukarıda umre bahsinde beyan edildiği gibi) yapar. Biiznillâh hac tamamlanmış olur.
Ziyâret tavâfını yaptıktan sonra tekrar Minâ’ya döner. Zîra bayram gecelerinde Minâ’da gecelemek hanefî mezhebine göre sünnet-i müekkede olup, diğer üç mezhebe göre vâcibdir.
Bayramın ikinci ve üçüncü günleride cemrelere taş atar. Üçüncü günü taşları attıdıkdan sonra, akşam namazından evvel Minâ’dan ayrılır. Zîra akşam namazından evvel sünnet, güneş battıktan sonra ayrılmak ise mekruhtur.
Bayramın dördüncü günü sabah namazı vaktinden önce Minâ’dan ayrılmamış olanlar o günde zevâlden önce her üç şeytana sırasıyla yedişer taş atarlar ve Mekke-i Mükerreme’ye dönerler.
Mekke-i Mükerreme’den ayrılacağı zaman vedâ tavâfını yapar. Böylece Hacc-ı kıran tamamlanmış olur.
KIRAN HACC’INI ÖZETİ
Mîkat’ta ihram, umre ve hacca niyyet
Umre Tavafı
Umre’nin sa’yi
Kudûm tavafı
Zilhicce’nin 8. günü Minâ
Zilhicce’nin 9. günü Arafât vakfesi
Zilhicce’nin 10. günü Müzdelife vakfesi
Zilhicce’nin 10. günü Cemre-i Akabe’ye yedi taş
Zilhicce’nin 10. günü Kurban kesmek
Zilhicce’nin 10. günü Traş ve ihramdan çıkmak
Zilhicce’nin 10. günü Farz tavaf ve sa’y
Zilhicce’nin 11. günü sırasıyla üç şeytanı taşlamak
Zilhicce’nin 12. günü sırasıyla üç şeytanı taşlamak
Vedâ tavâfı
HAC VE UMREDE CİNÂYETLER VE CEZÂLARI
Cinâyet Nedir?
Hac veya umrede vâcip olan menâsikten birinin mazeretsiz terk edilmesi, zamanında yapılmaması, ihramlı iken yasak olan fiîl ve davranışların yapılmasıdır. Bu cinâyetlerden bir kısmı ihramlıya, bir kısmı da Harem-i Şerîfe aittir.
CİNÂYETLER (SUÇLAR) VE CEZALARI
- Hac ve Umre’yi Bozup Kazâsını Gerektiren Suçlar:
Hac için ihrâma girdikten sonra bu hac nâfile olsa dahî Arafât vakfesini yapmadan hanımına yaklaşsa bu kimsenin haccı fâsit olur. Fâsit olan bu haccını bırakmayıp tamamlaması, sonraki yıllarda kaza etmesi icâbeder. Haccını kaza ederken, bozulan hacdaki cinâyeti sebebiyle bir koyun veya keçi kesmesi de lâzım gelir.
Umre için ihrama girdikten sonra tavafın dört şavtını tamamlamadan hanımına yaklaşan kimsenin umresi fâsit olur. Bozulan bu umreyi tamamlayıp işlediği suçtan dolayı bir koyun veya keçi kesmesi ve bozulan bu umreyi kaza etmesi gerekir.
- Bedene (deve veya sığır kesmek) Gerektiren Suçlar:
Arafât vakfesinden sonra, tıraş olup ihrâmdan çıkmadan önce hanımına yaklaşan veya ziyâret tavâfını cünüp olarak yapan kimsenin haccı fâsit olmaz, fakat deve kurban eder. Hanımlar hayız ve nifas hallerinde cünüplük hükmündedirler.
- Dem (koyun veya keçi kesmek) Îcâp Eden Suçlar:
Haccın vâciplerinden birinin terk edilmesi veya geciktirilmesi (terk edilmeyi veya geciktirmeyi câiz kılan meşru bir özür bulunmazsa) cezâyı gerektirir. Şâyet mûteber bir özür olur veya semâvî bir mâni bulunursa cezâ gerekmez. Diğer üç mezhebe göre bu kişinin haccı fâsit olur.
Kullar tarafından olmayan semâvî mazeretler: hastalık, yaşlılık gibi sebeblerle tavâf veya sa’yin yürüyerek yapılamaması, kadınların hayız ve nifas hallerinden dolayı ziyâret tavâfını bayram günlerinden sonraya bırakmaları ve vedâ tavâfını terk etmeleri gibi.
Cezayı gerektiren hususlar:
- Mîkâtı ihramsız geçmek.
- Müzdelife vakfesini özürsüz terk etmek.
- Şeytan taşlamayı tamamen terk etmek veya bir günde atılması gereken taşların yarıdan çoğunu atmamak.
- Ziyaret veya umre tavâfının son üç şavtını veya birini yapmamak.
- Sa’yin tamamını veya çoğunu terk etmek veya özürsüz yürüyerek yapmamak.
- Ziyâret veya umre tavâfını abdestsiz, umre, vedâ veya kudûm tavâflarını cünüp olarak yapmak.
- İmâm-ı Âzam Hazretlerine göre ziyâret tavâfını bayram günlerinden sonra yapmak, tıraşı Harem hudutları dışında veya bayram günlerinden sonra olmak.
- İmâm-ı Âzam Hazretlerine göre bayramın birinci günü taş, baş, tıraş tertibine uymamak.
- Afâkî olanların vedâ tavâfının tamamını veya dört ve daha fazla şavtını yapmaması.
- Arefe günü güneş batmadan evvel mâzeretsiz olarak Araâfat bölgesinden ayrılmak.
- İhram Yasaklarına Uymamakla Alâkalı Suçlar:
- Saç, sakal gibi uzuvlarından birini süs için yağlamak veya süs için kına gibi bir şey ile boyamak.
- Saç, sakal veya vücudunun başka bir uzvunun dörtte birini veya daha fazlasını tıraş ettirmek.
- Bir gece veya gündüz müddetince, elbise, çorap, topukları kapalı ayakkabı giymek veya başı ve yüzü örtmek.
- Aynı yerde olmak şartı ile bir kerede vücudun veya bir uzvun tamamına güzel koku sürünmek.
- Tıraş olduktan sonra, ziyâret tavâfını yapmadan hanımına yaklaşmak.
- İhramlı iken, eşini şehvetle öpmek, tutmak, okşamak, oynaşmak ve benzeri cinsi münâsebete götüren davranışlarda bulunmak.
- Bütün tırnaklarını veya bir el yahut bir ayağın tırnaklarının tamamını bir defada aynı yerde kesmek.
Yukarıda zikredilen maddelerin tamamı için bir dem (koyun veya keçi) gerekir.
- Fıtır Sadakası Kadar Tasadduk Gerektiren Suçlar:
- Bir uzvun tamamına değil de, bir kısmına yağ veya güzel koku sürmek.
- Başı bir gündüz veya geceden daha az bir zaman örtülü tutmak.
- Bir el veya ayağın tırnaklarının beşten azını kesmek veya bir el veya ayağın tırnaklarının tamamını ayrı ayrı yerde kesmek.
- Saç veya sakalın veyahut başka bir uzvun dörtte birinden daha az kısmını tıraş etmek.
- Elbise, yahut topukları kapatan ayakkabıları; bir gündüz veya gece süresinden daha az bir zaman giymiş olarak durmak.
- Cemrelere eksik taş atmak, eksik kalan her taş için ayrı ceza gerekir.
- Üçten fazla haşere (bit ve çekirge gibi) öldürmek.
- Başkalarını tıraş etmek, tıraş ettiği ister ihramlı ister ihramsız olsun.
- Vedâ tavâfının veya Sa’yin dördüncü şavttan sonraki şavtları eksik bırakmak veya özürsüz yürüyerek yapmamak.
10- Kudûm veya vedâ tavâfını abdestsiz yapmak. Hanefî mezhebinin dışındaki diğer üç mezhepte abdestsiz yapılan tavâf batıldır.
- Fıtır Sadakasından Daha Az Bir Sadaka Vermeyi Îcâp Ettiren Suçlar:
1- Vücudundan kıl koparmak.
2- İhramsız bir kişinin tırnak veya bıyığını kesmek.
3- Üçten az haşere öldürmek.
- Harem Hududlarının Avları ve Bitkileri ile Alâkalı Suçlar:
Harem sahası ile alâkalı suçlar sâdece ihrâmlı kimseler için değildir. Bu bölgenin avının avlanması, kendiliğinden biten ve kurumuş olmayan ağaç ve otlarının kesilmesi ve koparılması, ihramlı olsun, olmasın herkes için haramdır.
Harem bölgesinin avını avlayan kişinin kıymetini tasadduk etmesi gerekir.
Hem mâlî ve hem de bedenî ibâdet olan hacda, ancak acizlik ve zaruret halinde vekillik caizdir. Bizzat edâya gücü yetenler için câiz değildir.
Üzerine hac farz olduğu halde hayatta iken bizzat haccetmedikleri gibi vekil de göndermemiş kimselerin, ölümlerinden önce “kendi adına bedel gönderilerek haccettirilmesini vasiyyet etmeleri” vaciptir.
Ölen kimse vasiyyet etmemişse, mirasçılar vekil göndermekle mükellef olmazlar. Ancak, ölenin vasiyyeti olmadığı, mirasın üçte biri vekil göndermeye yetmediği halde, mirasçıların masrafı kendi mallarından karşılayarak, vekil gönderip haccettirmeleriyle de mükellefin hac borcu ödenmiş olur.
Hac kendisine farz olduğu yıl hac niyyetiyle yola çıkan ve haccını tamamlayamadan vefat eden bir kimsenin adına haccettirilmesi için vasiyyet etmesi gerekmez. Fakat üzerine hac farz olduğu yıl değil daha sonraki yıllarda haccetmek üzere yola çıkan ve haccını tamamlayamadan vefat eden kişinin adına hacccettirilmesini vasiyyet etmesi vacip olur.
HACDA VEKÂLETİN CÂİZ OLMASININ ŞARTLARI
- Vekil gönderecek kimseye hac farz olmak.
- Acizlik, vekâlet zamanından ölümüne kadar devam etmek. Ölmeden evvel âcizlik sona ererse, farz haccın yerine geçmez. Kendisinin bizzat haccetmesi lazım gelir.
- Özür, vekil göndermezden evvel mevcut olmak. Sıhhatli kimse vekil gönderdikten sonra âciz olsa, önceki vekâlet kâfi gelmez.
- Adına haccedilecek kişi, kendi yerine haccetmesini vekilden istemiş olmalıdır.
- Vekil olarak hacca giden kimse, niyyeti gönderen adına etmelidir. Niyyetin kalpten yapılması yeterlidir.
- Vekilin masrafı, gönderen tarafından ödenmelidir. Kendi parası ile başkası adına hacceden kimse, kendisi adına haccetmiş olur.
- Ücret şart kılınmamak: bir kimse hac için kiralanırsa, müvekkili değilde, kendi nâmına haccetmiş olur.
- Vekil gönderilen kişi, gönderenin şartlarına muhalefet etmemelidir. Mesela benim adıma haccı ifrad yap dediyse, haccı kıran yapamaz.
- Vekil yürüyerek değil, vasıta ile haccetmelidir.
- Vekil olan kimse, bizzat kendisi haccetmek.
- Vekil haccı ifsat etmemek. Şâyet haccı ifsât ederse parayı geri ödemesi gerekir.
- Bir hac için niyyet etmek, iki ayrı hac için niyyet edemez. Yâni hem kendi yerine ve hem de başkası yerine gidemez.
Hac menâsiki ile alâkalı olarak kesilen kurbanlara “hedy” denir. Hedy, Harem’e ve Kâbe’ye hediye olmak üzere kesilen kurban demektir.
Kurban bayramında belirli şartları hâiz Müslümanların kestikleri kurbana ise “udhiye” denir. Dinen sefer sayılacak bir yer (asgari 90 km mesâfe) den hacca giden Müslümanlar mukim olmadıklarından udhiye (kurban)ı kesmekle mükellef değildirler. Lâkin nâfile olarak kesmeyi isterlerse, istedikleri yerde keserler veya kestirirler.
Hac ve umreyi berâber yaptıkları için kıran ve temettü haccı yapanların şükür kurbanı kesmeleri vâcibtir. Hacc-ı İfrad yapanlara müstehaptır.
Kurban Kesilecek Mekân: Harem’dir. Haremden başka yerde kesmek caiz değildir. Kurban günlerinde Mina’da, kurban günlerinin dışında Mekke’de kesmek sünnettir.
Kurbanın Kesileceği Zaman: Kurban bayramının birinci ikinci ve üçüncü günü güneş batıncaya kadarki olan zamandır. Bu günlerde kesmek İmam-ı Azam’a göre vacip, İmâmeyne göre sünnettir.
Kurban günlerinden evvel kesmek ittifakla caiz değildir. Kurban günlerinden sonra kesmek caiz ise de, vacibi terk ettiği için ceza lazım gelir.
Kurban kesmenin ilk vakti: Bayramın birinci günü şafağın atmasıyla başlar. Bayramın üçüncü günü güneş batıncaya kadar devam eder. Zimmetinden düşmek hususunda son vakti yoktur.
Kurban Kesmenin Sünnet Vakti: Bayramın birinci günü güneş doğduktan sonradır. Şeytan taşlama ile tıraş olma arasında kesmek vaciptir. Kurbanı, kurban günlerinde Mina’da kesmek sünnet. Mekke’de ve Haremin her tarafında kesmek caizdir. Fakat sünneti terk ettiği için mekruh olur.
Hacc-ı Temettü veya hacc-ı kıran yapan kimse kurban kesmeden ölürse, vasiyet etmesi lazımdır. Hacc-ı Temettü veya hacc-ı kıranda bulunan kimse, kurban almaya muktedir olmazsa on gün oruç tutması vacip olur. Üç gününü hacdan evvel, yedi gününü hacdan sonra tutar.
İHSÂR VE FEVÂT (HACCI GEÇİRMEK)
İhsar: Hac için ihrama girmiş kimsenin, ihrama girdikten sonra Arafat vakfesi ile ziyâret tavâfından, umre için ihrâma giren kimsenin de, tavâftan men edilmesi veya alıkonulmasıdır.
İhsâra sebep olan mâniler on ikidir.
- Düşman tarafından men olunmak.
- Yırtıcı hayvan tarafından men olunmak.
- Hapsedilmek suretiyle men olunmak.
- Hastalanmak. Gittiği takdirde hastalığı artacak olursa ihsarlı olur.
- Bir tarafı kırılmak veya gidemeyecek şekilde ma’zur olmak.
- Kadın ihrâma girdikten sonra kocası veya mahremi yolda ölmek veya evvelce de bulunmamak.
- Nafakası zayi olmak.
- Vasıtası helak olmak.
- Yürümekten âciz olmak.
- Yolu şaşırmak.
- Kadın kocasından izinsiz nâfile hac için telbiye getirip ihrama girse, yanında mahremi bulunsa bile kocası mâni olursa ihsarlı olur.
- Kadın ihrâm için telbiye getirdikten sonra kocası boşasa, o kadının iddet beklemesi vâcip olduğundan ihsarlı olur.
Bu anlatılan hususlardan birisi ihrâma girdikten sonra ve Arafât’ta vakfeden evvel meydana gelirse ister kadın olsun, ister erkek olsun o kimse ihsarlı olur.
Hac veya umre için ihsârlı olan kimsenin, ihrâmdan çıkmak için kurban veya kurban parası göndermesi vâcip olur. Birini bu hususta vekil tutar. Vekil onun yerine kurbanı Harem bölgesinde keser.
Belli bir gün üzerinde anlaşmaları vâciptir. O gün vekil kurbanı keser, ihsârlı da ihramdan çıkacağı zamanı bilmiş olur.
İhsarlı traş olmasa bile ihsar kurbanının kesilmesiyle ihramdan çıkmış olur.
Fevât (Haccı geçirmek): Hac için ihrama giren kimse, velev ki bir an olsun Arafât’ta vakfede bulunamazsa haccı geçirmiş olur.
Özürlü veya özürsüz vakfeyi geçiren kimse üzerine, sûreten umre yaparak ihrâmdan çıkmak lazım gelir. Çünkü kişi sahih olarak ihrâma girdikten sonra ihrâmdan çıkmak ancak hac veya umre yapmakla mümkündür: Tavâf ve sa’y ettikden sonra tıraş olur veya kısaltır, ihrâmdan çıkar ve daha sonraki yıllarda haccını kazâ eder. Üzerine umre, kurban ve vedâ tavâfı lazım gelmez.
Eğer Hacc-ı kıran yapıyorsa, haccı geçirmeden umre yapmışsa hacc-ı ifrâd yapan gibidir. Umre yapmamışsa önce umre için tavâf yapar ve sa’y eder. Sonra haccı geçirdiği için tavâf ve sa’y eder, tıraş olur, ihrâmdan çıkar. Kıran kurbanı sâkıt olur. Yalnız haccını kaza eder.
Haccın Kazasını Gerektiren Sebepler:
- Arafât vakfesini geçirmek.
- Arafât vakfesinden ihsârlı olmak.
- Arafât vakfesinden evvel cinsi münasebette bulunmak.
- Hac için ihrâma girdikten sonra ihrâmı terk etmek.
ATC
Air Travel Center
50825 Köln
Deutschland/Germany
Telefon:
+49 221 75 99 36 320
Fax:
+49 221 75 99 36 38
E-Mail: info@hajj.de